Mübarek Gecelerde Kandillerde Yapılacak Dua İbadet ve Zikirler
Kandil gecelerini nasıl değerlendirebiliriz? Kandillerde yapılacak ibadetler nelerdir? Üç Aylar'da hangi mübarek gün ve geceler var? Kandillerde yapılması tavsiye edilen ibadetler ve detayları...
Üç Aylar, Rahman olan Allah’ın rahmetinin sağnak sağnak yağdığı aylardır. Üç mübarek ay olan Recep, Şaban ve Ramazan-ı Şerif bulunduran Üç Aylar’da ayrıca Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri gibi İslam dinince önemli kabul edilen gün ve geceler bulunuyor.
Resulullah Efendimiz (S.A.V.) ümmetine şu duayı telkin etti:
اَللّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فيِ رَجَبٍ وَ شَعْبَانَ وَ بَلِّغْنَا رَمَضَان
“Ey Allahʼımız! Receb ve Şabanʼı mübarek eyle, Ramazanʼa mülaki eyle/ulaştır.” (Taberani, Evsat, IV, 189; Beyhaki, Şuab, V, 348. Krş. Ahmed, I, 259)
Kandillerde Yapılacak İbadetler
Üç Aylar'ın içindeki mübarek gecelerde, kandillerde hangi ibadetler yapılır? Üç Aylar'da yapılacak ibadetler nelerdir? İşte cevabı...
1- Namaz Kılmak
İbadetle ihya edilmesi daha kuvvetli faziletli gün ve gecelerde nafile ve kaza namazı kılınması tavsiye edilir. Ahiret yolcusunun bu geceleri boş geçirmesi münasip değildir. Çünkü bunlar, hayır mevsimleri ve karı bol olan gün ve gecelerdir.
Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 153)
Asım bin Damre (r.a) anlatıyor:
“Hz. Ali’ye Peygamber Efendimiz’in gündüz kıldığı nafile namazları sorduk.
«– Siz ona güç yetiremezsiniz» dedi.
«– Olsun, sen bize anlat, gücümüz yettiği kadarını yaparız» dedik. Şöyle anlattı:
«– Resulullah sabah namazını kılınca biraz bekler, Güneş biraz yükselince iki rekat namaz kılardı. Biraz daha yükselince dört rekat daha kılardı. Güneş tam tepeden batıya doğru meyledince öğle namazından önce dört rekat, öğleden sonra da iki rekat kılardı. İkindiden önce de dört rekat kılar, iki rekatta bir mukarreb meleklere, nebilere ve onlara tabi olan mü’min ve Müslümanlara selam verirdi. İşte bu 16 rekat Peygamber Efendimiz’in gündüz kıldığı nafile namazlardı. Bunlara hakkıyla devam eden ne kadar azdır!”
Habib bin Ebi Sabit, bu hadisi rivayet eden Ebu İshak’a:
“–Ey Ebu İshak, rivayet ettiğin bu hadis senin mescidin dolusu altından daha kıymetlidir” demiştir. (Ahmed, I, 85)
2- Kur’an-ı Kerim Okumak
Allah dostları mübarek gün ve gecelerde çokça Kur’an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur:
“Kur’an’ı tane tane, açık açık oku!” (Müzzemmil, 4)
İbn-i Mesut‘tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lam mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lam bir harftir, mim de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an 16)
İbn-i Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resulullah şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’an 18)
3- Oruç Tutmak
Oruç, sayılı günlerdedir. Oruç haricinde mü’minin her ameli kendisi içindir. Bu nedenle mü’min mübarek günleri oruç tutarak değerlendirmelidir.
Hadis-i şerifte naklediliyor:
«Aziz ve celil olan Allah “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükafatını da ben vereceğim.” buyurmuştur.» (Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyam 163)
4- Dua Etmek
Mübarek gün ve geceler, Rabbimize dua ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“(Ey Resulüm!) De ki: Sizin dua ve niyazlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?” (el-Furkan, 77)
Yine Rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duanın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Resul-i Ekrem Efendimiz, sahabilerden birinin Allah’a hamd ve Resulü’ne salavat getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek:
“–Ey namaz kılan zat! Dua et, (duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duan kabul olunur.” buyurmuştur. (Tirmizi, Deavat, 64/3476)
5- Tevbe İstiğfar Etmek
Mübarek gün ve gecelerde bolca tövbe istiğfar etmeliyiz. Tevbe, Hakk’a dönüş demektir. Hakk’ı unutan ya da O’ndan gafil olan bir kulun, girdiği yanlış yolun farkına varıp yüzünü ve gönlünü Rabbine yöneltmesi ve affını dilemesidir. Böyle bir kulun kalbi büyük bir nedametle, için için yanar ve ılık gözyaşlarıyla Rabbine gönlünü açar. İşte bu yanış ve pişmanlık “tevbe”dir. Ardından af dilemek için kalplerden taşan niyazlar da “istiğfar”dır.
Başta peygamberler olmak üzere bütün veliler, salihler ve sadıklar; darlıkta ve bollukta, kederde ve sevinçte daima Cenab-ı Hakk’a iltica etmişler ve O’na niyaz halinde bulunmuşlardır.
İbn-i Ömer (r.a.) şöyle der:
“Biz, Resulullah Efendimiz’in bir mecliste yüz defa:
«Allah’ım! Beni bağışla ve tevbemi kabul buyur! Çünkü Sen tevbeleri çok kabul eden ve çok merhamet edensin.» dediğini saymıştık.” (Ebu Davud, Vitir, 26/1516; Tirmizi, Deavat, 38/3434)
Allah’a yöneliş ve kalbin ulvi bir seviye kazanmasında mühim bir yeri olan istiğfar, manevi kirlerden temizlenmenin de en mühim vasıtasıdır. Makbul bir tevbe, kul ile Rab arasındaki engelleri ve perdeleri kaldırır, Allah Teala’nın sevgisine mazhar eder. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz Allah, çok tevbe eden ve çok temizlenenleri sever.” (el-Bakara, 222)
“Onlar, bir kötülük yaptıkları veya kendilerine zulmettikleri zaman, Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe ve istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki! Bir de onlar işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.” (Al-i İmran, 135)
6- Hamd Etmek Ve Şükür Halinde Bulunmak
Mübarek gün ve gecelerde Allah’a çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Ayet-i kerimede: “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et.” (Furkan, 58) buyrulmaktadır.
Resul-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşru işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mace, Nikah, 19; Ebu Davud, Edeb, 18)
“Şükür, imanın yarısıdır…” (Süyuti, el-Camiu’s-Sağir, I, 107)
“Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine hamd ü sena, insanı nimetin zevalinden emin kılar.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3835)
7- Allah’ı Çokça Zikretmek
Mübarek gün ve gecelerde Allah’ı zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Ayet-i kerimelerde şöyle buyrulur:
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gafillerden olma!” (el- A’raf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allah’ı zikretmek, elbette en büyük ibadettir…” (el-Ankebut, 45)
Peygamber Efendimiz de şöyle buyurur:
“Allah’ı sevmenin alameti, Allah Teala’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, II, 52)
“Yeryüzünde Allah Allah diyen biri var oldukça, kıyamet kopmayacaktır.” (Müslim, İman, 234/148)
8- Salatü Selam Getirmek
Resulullah Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği, günahlarının bağışlanacağı bildirilmiştir.
Nitekim ayet-i kerimede şöyle buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab (r.a.) diyor ki:
“Hazret-i Peygamber’e:
«– Ya Resulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
9- Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullah’a nail eyleyeceği unutulmamalıdır. Mübarek gün ve geceler sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira ayet-i kerimede şöyle buyrulmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Peygamber Efendimiz zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder, bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için mü’min şöyle buyururdu:
“Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” (Buhari, Edeb, 34)
Regaip Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?
Regaip kandilinde yapılması tavsiye edilen namaz, dua ve ibadetleri sizler için derledik. İşte Regaip gecesi yapılacak dua ve ibadetler.
Üç Aylar’ın veya Recep ayının ilk perşembe gecesi ve Regaip Kandili’dir.
Regaip gecesi yapabileceğiniz 9 ibadet.
Regaip Gecesi Yapılacak Dua Ve İbadetler
1. Gündüzünde Oruç Tutmak
Recep ayının ilk cuma gecesine denk gelen Regaip kandilinin öncesinde yani Perşembe günü Allah dostları oruç tutulmasını tavsiye etmişlerdir. Bu oruç perşembe ve cuma olmak üzere 2 gün tutulacağı gibi sadece Cuma günü tutulmasını uygun görenler de vardır.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) "Dualar ve Zikirler" kitabında: "Leyle-i Regaip’ten evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki rek’atta bir selam vermek üzere oniki rek’at nafile namaz kılınacaktır." buyurmuşlardır.
2. Kaza Namazı ve Nafile Namaz Kılmak
En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler kitabında Regaip gecesi kılınacak nafile namazı şöyle anlatılmaktadır:
Leyle-i Regaip’ten evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki rek’atta bir selam vermek üzere oniki rek’at nafile namaz kılınacaktır.
Her rek’atta Fatiha’dan sonra üç kere “Kadir” suresi ve oniki kere “İhlas” suresi okunacaktır.
Veyahut bir kere “Kadir” suresi ve üç kere “İhlas” suresi okuTüm nur.
Namaz tamam olduğunda yetmiş kere:
Okunuşu: "Allahumme salli ala seyyidina Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve ala alihi ve sahbihi ve sellim."
“Allah’ım, ümmi nebi Efendimiz Muhammed’e, aline ve ashabına salat u selam eyle!” duası okunacakdır.
Sonra secde edilip secdede yetmiş kere:
Okunuşu: “Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Ruh’un ve melaike-i kiramın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pak ve yücedir.”
Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere:
Okunuşu: "Rabbigfir verham vetecevez amme teğlemü inneke entel eazzul ekram."
“Rabbim, beni mağfiret et, bana rahmet et, bildiğin bütün kusurlarımdan geç, onları bağışla, şüphesiz Sen en yüce ve en kerimsin.” duası okunacak.
Tekrar secde edip yine yetmiş kere:
Okunuşu: “Sübbuhun Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Ruh’un ve melaike-i kiramın Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pak ve yücedir.” duası okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevi ve uhrevi ne haceti varsa Hak -celle ve ala- Hazretleri’nden niyaz edilecektir. Sonra kişi secdeden başını kaldırıp namaz ve duası tamam olmuş olur.
3. Kur'an-ı Kerim Okumak
Allah dostları Regaip gecesinde çokça Kur'an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lam mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lam bir harftir, mim de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an 16)
İbni Abbas radıyallahu anhüma’dan rivayet edildiğine göre, Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’an 18)
4. Tevbe İstiğfar Etmek
Allah Teala şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, İman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-: Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfar ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Resulullah’a -sallallahu aleyhi ve sellem- (Miraç’ta) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara suresinin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, İman, 279)
5. Dua Etmek
Bu mübarek geceler, rabbimize dua ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“(Ey Rasulüm!) De ki: Sizin dua ve niyazlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkan, 77)
Yine rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duanın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Resul-i Ekrem Efendimiz, sahabilerden birinin Allah’a hamd ve Resulü’ne salevat getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek:
“–Ey namaz kılan zat! Dua et, (duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duan kabul olunur.” buyurmuştur. (Tirmizi, Deavat, 64/3476)
6. Salavat Getirmek
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimize salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab -radıyallahu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Ya Rasulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
7. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullah’a nail eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhari, Edeb, 34)
8. Hamd Etmek ve Şükür Halinde Bulunmak
Bu mübarek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Ayet-i kerimede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!...” (Furkan suresi, 58) buyrulmaktadır.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşru işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mace, Nikah, 19; Ebu Davud, Edeb, 18)
“Şükür, imanın yarısıdır...” (Süyuti, el-Camiu’s-Sağir, I, 107)
“Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine hamd ü sena, insanı nimetin zevalinden emin kılar.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3835)
9. Allah’ı Çokça Zikretmek
Mübarek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Ayet-i kerimede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gafillerden olma!” (el- A’raf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allah’ı zikretmek, elbette en büyük (ibadet)’tir…” (el-Ankebut, 45)
Allah Resulü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allah’ı sevmenin alameti, Allah Teala’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, II, 52)
“Yeryüzünde Allah Allah diyen biri var oldukça, kıyamet kopmayacaktır.” (Müslim, İman, 234/148)
Miraç Gecesi Yapılacak İbadetler
Miraç Kandili’nde yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler...
Recep ayının 27. gecesine Miraç gecesi denir. Miraç kelime anlamı itibariyle göğe çıkma, yükselme anlamlarına gelir. İsra ve Miraç hadisesi, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hicretinden 18 ay evvel vuku bulmuştur. Miraç Hadisesi, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da Allah’ın huzuruna yükseldiği hadiseye denir.
İsra Suresi: 1. Ayet
Allah Teala buyurur:
“Kulunu (Muhammed -aleyhissalatü vesselam-’ı) bir gece, Mescid-i Haram’dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsra, 1)
Miraç Gecesi Yapılacak İbadetler
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bu gece pek çok ruhani ahval ve ikrama kavuşmuş olmakla birlikte hiç bir kulun ulaşamayacağı manevi alemlere varmıştır. İşte bu gece her yıl Miraç Kandili olarak idrak edilir. Bu gecede şu ibadetleri yapılması tavsiye edimiştir:
1. Oruç Tutmak
Recep ayının 27. gecesine denk gelen Miraç Kandili’nin gündüzünde Allah dostları oruç tutulmasını tavsiye ediyorlar.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler kitabında: "Gündüzünde oruçlu bulunmalıdır. Ma’sıyete dair olmaksızın yapılacak her duannın kabulü inayet-i ilahiyyeden umulur." buyurmuşlardır.
2. Kaza ve Nafile Namazı Kılmak
Miraç’taki en mühim hususlardan biri, beş vakit namazın farz kılınmasıdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Miraç Gecesi Namazı
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler kitabında “Miraç Gecesi Namazı”nı şöyle anlatılmaktadır:
"Receb-i Şerif’in yirmiyedinci gecesine müsadif olan mübarek Leyle-i Miraç’ta oniki rek’at nafile namaz kılınması müstahsen görülmüşdür. Her rek’atda Fatiha-i şerifeden sonra başka bir sure okuyarak iki rek’atda bir selam vermeli ve sonra yüz kere:
Okunuşu: “Sübhanellahi velhamdü lillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber.”
“Allah’ı tesbih ederim/bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür.” zikrini okumalı. Sonra yüz kere istiğfar etmeli ve yüz kere de Nebiyy-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz’e salat ve selam göndermelidir. Bunlardan sonra da kendisi için istediği şekilde dua eder."
3. Kur'an-ı Kerim Okumak
Miraç gecesinde Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e hediye edilenlerden biri de Bakara Suresi’nin son iki ayetidir. (bk. Müslim, İman, 279) Allah dostları bu gece çokça Kur’an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
Kütüb-ü Sitte’de Abdullah Bin Mesut’tan -radıyallahu anh- rivayet olunan bir hadis-i şerifte söyle buyrulmuştur:
"Her kim geceleyin Bakara Suresi'nden bu iki ayeti okursa ona yeter."
Ebu Zerr -radıyallahu anh-:
“−Ya Rasulallah! Bana nasihatte bulun!” dediğinde Alemlerin Efendisi:
“−Kur’an okumaya ve Allah’ı zikretmeye bak, çünkü Kur’an yeryüzünde senin için bir nur, gökyüzünde de bir azıktır.” buyurmuştur. (İbn-i Hibban, II, 78)
4. Tevbe İstiğfar Etmek
Allah Teala şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, İman, 279)
Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfar ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Rasulullah’a -sallallahu aleyhi ve sellem- (Mirac’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Suresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, İman, 279)
5. Dua Etmek
Bu mübarek geceler, Rabbimize dua ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“(Ey Rasulüm!) De ki: Sizin dua ve niyazlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkan, 77)
Yine Rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duanın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Rasul-i Ekrem Efendimiz, sahabilerden birinin Allah’a hamd ve Rasulü’ne salevat getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek:
“–Ey namaz kılan zat! Dua et, (duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duan kabul olunur.” buyurmuştur. (Tirmizi, Deavat, 64/3476)
6. Salavat Getirmek
Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab -radıyallahu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Ya Rasulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
7. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullah’a nail eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhari, Edeb, 34)
Berat Gecesi Yapılacak İbadetler
Berat Gecesi yapılacak dua ve ibadetler nelerdir? 9 maddede Berat Gecesi yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler.
Cenab-ı Hak, rivayete göre Kur'an'ın Levh-i Mahfuz’dan dünyaya indirildiği Berat gecesi için Kur’an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: “Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir.” (Duhan, 44/1-4) Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadete yönelerek amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için bulunmaz bir fırsattır.
Berat Gecesi Yapılacak Dua Ve İbadetler
Berat gecesi yapılması tavsiye edilen ibadetler
1. Gündüzünde Oruç Tutmak
Peygamber (S.A.V.)Efendimiz’in, Ramazan dışında en çok oruç tuttuğu ay, Şaban ayı idi.
Hz. Aişe (r.a.) şöyle dedi:
Peygamber (S.A.V.)Efendimiz’in hiçbir ayda, Şaban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şaban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.
Başka bir rivayette (Müslim, Sıyam 176; İbni Mace, Sıyam 30), “Pek az bir kısmı hariç Şaban ayını baştan sona oruçlu geçirirdi.” denilmektedir. (Buhari, Savm 52; Müslim, Sıyam 177. Ayrıca bk. İbni Mace, Sıyam 30)
2. Berat Duası
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi yapılacak duayı şöyle tarif etmişlerdir:
3 Yasin ve Duası
“Şa’ban-ı şerifin on beşinci, Berat gecesi akşam namazından sonra üç kere Yasin Suresi ve her birinin sonunda bu Berat duası okunacaktır. Birinci Yasin-i Şeriften sonra bu dua okunurken Allah’ın said kullarından olmak niyetiyle okunacaktır. İkinci defa okunurken hayırlı ömür uzunluğu niyyetiyle okunacaktır. Üçüncü defa okunurken kaza ve belalardan emin olup hayırlı rızık için okunacaktır.”
Berat Kandili Duasının Türkçesi:
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Allah’ım, ey ihsan ve ikram sahibi olan ve kendisine ihsan edilemeyen, ey Celal ve İkram Sahibi, ey lutfu ve ihsanı bol olan, Sen’den başka ilah yok, sen kendisine iltica edenlerin yardımcısı, kendisine sığınanlara eman veren, korkanların kendisinde emniyete kavuştuğu yüce zat’sın.
Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitab’da şaki/kötü veya mahrum veya kovulmuş veya rızkı dar olarak yazdıysan, Allah’ım fazl u ihsanınla kötülüğümü, mahrumiyetimi, kovulmamı ve rızkımın az olmasını sil, beni katında, Ümmü’l-Kitab’da said/iyi, rızkı bol ve hayırlara muvaffak olan bir kulun olarak yaz. Şüphesiz Sen Rasul’ünün lisanı üzere indirilen Kitab’ında bir söz buyurdun ve Sen’in sözün haktır:
«Allah dilediğini siler, (dilediğini de) sabit bırakır. Ümmü’l-Kitab (Ana Kitab) O’nun yanındadır.»(er-Ra’d, 39)
İlahi! En büyük tecellin ile «Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen»(ed-Duhan, 4) ve kesin karar verilen mübarek Şa’ban’ın yarısı gecesinde, bizden bildiğimiz, bilmediğimiz ve Sen’in bildiğin bütün belaları uzaklaştır. Şüphesiz Sen en yüce ve en keremlisin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, aline ve ashabına salat u selam eylesin!” (Bkz. Ali el-Müttaki, no: 5090)
3. Kaza ve Nafile Namazları Kılmak
En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Berat Gecesi Namazı
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Dualar ve Zikirler isimli kitabında Berat gecesi namazını şöyle tarif etmişlerdir:
“Berat gecesinde yatsıdan sonra ikide bir selam vermek üzere yüz rekat namaz kılınır. Her rekatta Fatiha’dan sonra on kere İhlas-ı şerif okunur. On defa İhlas-ı şerif okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. Bu namaz tamam oldukdan sonra okuyabildiği kadar salavat-ı şerife ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teala Hazretleri’nden dünyevi ve uhrevi hacetlerini taleb ve niyaz edecektir.”
4. Kur'an Okumak
Kurʼanʼın nüzulüyle ilgili mübarek iki gece vardır, Beraat gecesi ve Kadir gecesi. Beraat gecesi, ilm-i ilahiden topluca zahir olup meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, fiilen indirildiği gecedir. Yani Kurʼan-ı Kerimʼin dünya semasına icmalen nüzulü/inişi Beraat gecesinde, tafsilen nüzulü de Kadir gecesindedir.
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur'an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut‘tan -radıyallahu anh- rivayet edildiğine göre, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lam mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lam bir harftir, mim de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an 16)
İbni Abbas’tan -radıyallahu anhüma- rivayet edildiğine göre, Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’an 18)
5. Tövbe-İstiğfar Etmek
Allah Teala şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, İman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz: “Ben, günde yüz kere istiğfar ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivayet edilen bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Rasulullah’a -sallallahu aleyhi ve sellem- (Mirac’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Suresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, İman, 279)
6. Salavat Getirmek
Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab -radıyallahu anh- diyor ki:
“Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Ya Rasulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
7. Hamd Etmek ve Şükür Halinde Bulunmak
Bu mübarek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Ayet-i kerimede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!...” (Furkan suresi, 58) buyrulmaktadır.
Rasul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:
“Meşru işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mace, Nikah, 19; Ebu Davud, Edeb, 18)
“Şükür, imanın yarısıdır...” (Süyuti, el-Camiu’s-Sağir, I, 107)
“Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine hamd ü sena, insanı nimetin zevalinden emin kılar.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3835)
8. Allah'ı Çokça Zikretmek
Mübarek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmelidir.
Ayet-i kerimede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gafillerden olma!” (el- A’raf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allah’ı zikretmek, elbette en büyük (ibadet)’tir…” (el-Ankebut, 45)
Allah Rasulü -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allah’ı sevmenin alameti, Allah Teala’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, II, 52)
“Yeryüzünde Allah Allah diyen biri var oldukça, kıyamet kopmayacaktır.” (Müslim, İman, 234/148)
9. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullah’a nail eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhari, Edeb, 34)
Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?
'Bin aydan hayırlı' olarak nitelendirilen ve Ramazan ayının uğurlayıcısı kabul edilen Kadir gecesi, Ramazan'ın 27'nci gecesi idrak ediliyor. Peki Kadir gecesi yapılacak dua ve ibadetler nelerdir? Kadir gecesinin fazileti ve Kadir gecesinde yapılacak 10 ibadet...
Ramazan-ı Şerif’in en müstesna vakti “Kadir Gecesi”dir. Allah Teala Kadir suresinde Kur’an-ı Kerim’in Kadir gecesinde indirildiğini ve bu gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu bildirmiştir. (bkn. Kadir Suresi 1-5)
Peygamber (S.A.V.)Efendimiz’in bu gece hakkında: “Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçiren kimsenin -kul hakkı hariç- geçmiş günahları bağışlanır.” (Müslim, Müsafirin, 175) buyurmaktadır.
Başka hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Ramazan’da Allah’ın öyle bir gecesi vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o gecenin hayrından mahrum kalırsa gerçekten büyük bir kazançtan mahrum kalmış olur.»” (Nesai, Sıyam, 5; Ahmed, II, 230, 385, 425)
Bu gecede yapılacak ibadet ve duaların kıymeti 80 yıldan daha evladır.
Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler
Kadir gecesi yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler
1. Dua Etmek
Kadir Gecesi Duası
Kadir gecesinde yapılacak en mühim ibadetlerden biri duadır. Nitekim Hz. Aişe (r.a.), Peygamber (S.A.V.)Efendimiz’e
“–Ey Allah’ın Rasulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sormuş,
Fahr-i Kainat (S.A.V.)Efendimiz de şöyle dua etmesini tavsiye etmişlerdir:
Okunuşu: "Allahümme inneke afuvvün tuhibbul afve fa'fu anni"
Anlamı: “Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!...” (Tirmizi, Daavat 84. Ayrıca bk. İbni Mace, Dua 5)
Diğer Dualar
2. Namaz Kılmak
Kaza Namazı
Hak dostları namaz borcu olanların bu mübarek gecelerde kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.
Kadir Gecesi Namazı
Kadir Gecesi Namazı Nasıl Kılınır?
Ramazan'ın 27'nci gecesi, Kadir gecesidir. Kur`an, bu gece Peygamber (S.A.V.)Efendimiz'e inmeye başlamıştır. Bu geceyi ihya etmenin sevabı pek çoktur. Bunlardan biri namazdır. Kadir gecesi namazı nedir? Kadir gecesi namazı nasıl kılınır?
Kadir gecesinde ikişer rekat şeklinde kılınacak dört rekatlık namaz şu şekilde tarif ediliyor:
İki Rekatlık Kadir Gecesi Namazı
Evvela iki rekat Kadir gecesi namazı için niyet edilecek.
Her rekatta Fatiha’dan sonra yedi kere İhlas-ı şerif okunacak.
Selam verdikten sonra yetmiş kere istiğfar (Estağfirullah el-azim) edilecektir.
İstiğfar Ettikten Sonra İki Rekat Kılınacak Kadir Gecesi Namazı
İstiğfar ettikten sonra iki rekat Kadir gecesi namazı için niyet edilip şu şekilde namaz kılınıyor:
Her rekatta Fatiha’dan sonra üç kere İhlas ve selamdan sonra şu dua okunacak:
Kadir gecesinde Tesbih Namazı kılmak çok daha faziletlidir.
Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri Dualar ve Zikirler kitabında Kadir gecesi namazını şöyle tarif ediyor:
Evvela iki rekat namaz, her rekatta Fatiha’dan sonra yedi kere İhlas-ı şerif okunacak, selamdan sonra yetmiş kere istiğfar edilecektir. Sonra yine iki rekat namaz, her rekatta Fatiha’dan sonra üç kere İhlas ve selamdan sonra şu dua okunacak:
Anlamı: “Daima ayakta ve uyanık olan zatı tesbih ederim. Daima var olan zatı tesbih ederim. Hiçbir zaman gafil olmayıp daima muhafaza eden zatı tesbih ederim. Cömert olup cimrilik yapmayan zatı tesbih ederim. Cezalandırmada acele etmeyip merhametle muamele eden zatı tesbih ederim. Allah’ı tesbih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur, Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak yüce ve azamet sahibi Allah’ın tevfiki iledir. Sen’i tesbih ederim ey Alim, Sen’i tesbih ederim ey Azim! Benim pek büyük olan günahlarımı mağfiret eyle!”
3. Kurʼan-ı Kerʼim Okumak
Kurʼan-ı Kerim’in indirildiği bu müstesna gecede yapılacak en güzel ibadetlerden biri de Kuran okumaktır. Allah dostları bu gecelerde çokça Kur'an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır
Ayet-i kerimede buyrulur:
"Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir." (Kadir Suresi 1-5)
İbni Mesud’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resulullah (S.A.V.)şöyle buyurdu:
“Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lam mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lam bir harftir, mim de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an 16)
İbni Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resulullah (S.A.V.)şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’an 18)
4. Tevbe ve İstiğfar Etmek
Kadir gecesi rahmetin sağnak-sağnak indiği pek mübarek bir gecedir. Bu gece affedilmemiz için çokça tevbe ve istiğfar halinde bulunmamız gerekir. Zira Peygamber (S.A.V.)Efendimiz bu gecede bağışlanmak için dua etmemizi tavsiye etmişlerdir. (bk. Tirmizi, Daavat 84)
Ayrıca ne kadar günahımız olursa olsun Allah Teala, şirke düşmeyenlerin günahlarını affedeceğini müjdelemiştir. (bk. Müslim, İman, 279)
Hz. Peygamber (S.A.V.)Efendimiz de “Ben, günde yüz kere istiğfar ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurarark her gün istiğfar etmemiz gerektiği vurgulamıştır.
5. Salat-ü Selam Getirmek
Rasulullah (S.A.V.)Efendimiz'e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. (bkn. Ahzab Suresi 56) Ayrıca Efendimiz (S.A.V.)salavat getirenin bütün sıkıntılarının giderileceği bildirilmiştir. (bkn. Tirmizi, Kıyamet, 23). Bu gece Efendimiz’e (S.A.V.)çokça selam vermeli ve salavat getirmeliyiz.
Nitekim Ayet-i kerimede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab (r.a.) diyor ki:
“Hazret-i Peygamber’e:
«– Ya Resulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu. Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
6. Hamd Etmek ve Şükür Halinde Olmak
Kadir Gecesi başka ümmetlerde olmayıp sadece Peygamber (S.A.V.)Efendimiz'in ümmetine mahsus muhteşem bir hazinedir. Bu mübarek gecede Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür halinde bulunmalıyız.
Ayet-i kerimede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!...” (Furkan suresi, 58) buyrulmaktadır.
Resul-i Ekrem (S.A.V.)Efendimiz de şöyle buyurmuşlardır:
“Meşru işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.” (İbn-i Mace, Nikah, 19; Ebu Davud, Edeb, 18)
“Şükür, imanın yarısıdır...” (Süyuti, el-Camiu’s-Sağir, I, 107)
“Cenab-ı Hakk’ın nimetlerine hamd ü sena, insanı nimetin zevalinden emin kılar.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, no: 3835)
7. Allah Teala’yı Zikretmek
Mübarek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem verilmemiz gerekir.
Biz Allah Teala’yı zikredince, Allah da bizi şanına uygun bir tarzda zikretmekte; rahmet ve yardımda bulunmaktadır. Kulluğumuzu kabul buyurmakta, tevbe ve istiğfarlarımızı işitmekte ve dualarımıza icabet etmektedir. Hadis-i kudside şöyle buyrulur: “Kulum beni zikrettiğinde ben onunla beraberim. O beni kendi içinde zikrederse ben de onu zatımda zikrederim. O beni bir topluluk içinde zikrederse, ben de onu o topluluktan daha hayırlı bir topluluk içinde zikrederim.” (Buhari, Tevhid 15)
Ayet-i kerimede buyrulur:
"O halde siz beni anın, ben de sizi anayım. Bana şükredin ve sakın nimetlerime nankörlük etmeyin." (Bakara Suresi 152)
“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an. Gafillerden olma!” (el- A’raf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allah’ı zikretmek, elbette en büyük (ibadet)’tir…” (el-Ankebut, 45)
Allah Resulü (S.A.V.)şöyle buyurur:
“Allah’ı sevmenin alameti, Allah Teala’yı zikretmeyi sevmektir.” (Suyuti, el-Camiu’s-Sağir, II, 52)
“Yeryüzünde Allah Allah diyen biri var oldukça, kıyamet kopmayacaktır.” (Müslim, İman, 234/148)
8. Sadaka Vermek
Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir. Fakir ve muhtaçları bu gecede daha çok sevindirmeli onların gönüllerini almalıyız. Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullaha nail eyleyeceği unutmamalıyız.
Zira Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Efendimiz (S.A.V.) zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhari, Edeb, 34)
9. Tefekkür Etmek
Bu mübarek gecede Rabbimizin verdiği nimetleri bol-bol tefekkür etmemiz gerekir. İnsanoğlunu manevi zirvelere götürecek en büyük vasıtalardan biri de sükutun derinliklerine dalarak hakikati tefekkür etmektir.
Nitekim ayet-i kerimede buyrulur: “Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah’ı zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin tefekkür ederler (ve şöyle derler:) «Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen’i tesbih ederiz. Bizi Cehennem azabından koru!»” (Al-i İmran, 191)
10. Helalleşmek
Kıyamet gününün dehşet verici hesabından selametle çıkabilmek için bilhassa kul haklarından sakınıp hak sahipleriyle helalleşmek zaruridir. Bu mübarek geceler bunun için en güzel fısaltalrdır. Rasulullah (S.A.V.) Efendimiz, bu hususta ümmetine pek çok tavsiyelerde bulunmuşlardır. Nitekim bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur:
“Kimin üzerinde bir din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir hak varsa, altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!
Aksi halde, kendisinin salih amelleri varsa, yaptığı zulüm miktarınca sevaplarından alınır (hak sahibine verilir). Şayet iyilikleri yoksa, zulmettiği kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.” (Buhari, Mezalim 10, Rikàk 48)
Kadir suresi Türkçe okunuşu
Bismillahirrahmanirrahim.
1- İnna enzelnahu fi leyleti-lkadr.
2- Vema edrake ma leyletu-lkadr.
3- Leyletu-lkadri ḣayrun min elfi şehr.
4- Tenezzelu-lmela-iketu ve-rruhu fiha bi-iżni rabbihim min kulli emr.
5- Selamun hiye hatta matla’i-lfecr.
Kadir Suresi Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
1- Biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik.
2- Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?
3- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.
4- O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için yeryüzüne iner de iner.
5- Bütünüyle esenliktir o gece, ta şafak atıncaya kadar.
Kadir Suresi Konusu Ve İniş Sebebi
Kadir gecesinin faziletinden, Kur’an-ı Kerim’in o gecede inzale başlanmasından ve o gece tüm kainatı saran selamet ve esenlikten bahseder.
Rivayete göre Resul-i Ekrem (S.A.V.)’e ümmetinin ömrü gösterilmişti. Efendimiz, bunu önceki insanların ömrüne nispetle çok kısa buldu. Ümmetinin, onlar kadar salih amel işlemekten mahrum kalacağını düşündü. Bunun üzerine Cenab-ı Hak, ona ve ümmetine, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesini lutfetti. (Muvatta’, İ‘tikaf 15)
Diğer bir rivayet de şöyledir: Bir gün Allah Resulü (S.A.V.) ashabına, İsrailoğulları’ndan bir kişiyi anlatmıştı. Şem’un-i Gazi isimli bu zat, bin ay Allah yolunda silah kuşanarak cihad etmiş, gecelerini de ibadetle geçirmişti. müslümanlar hayretler içinde kalarak ona gıpta ettiler. Bunun üzerine Allah Teala, ümmet-i Muhammed’e olan lutuf ve merhametini beyan etmek üzere Kadir suresini indirdi. (Vahidi, Esbabu’n-nüzul, s. 486)
Kadir Suresi Tefsiri
“Kadir gecesi”, Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecedir. Kur’an, ya toplu olarak Cenab-ı Hakk’ın katından vahiy meleklerine inzal buyrulmuştur. Ya da Alak suresinin ilk beş ayetiyle o gece Kur’an-ı Kerim Peygamberimiz (S.A.V.)’e indirilmeye başlamıştır. Her iki ihtimale göre de, bu gecenin Kur’an’ın inzaline sahne olduğu ve şerefini ondan aldığı anlaşılır. Bakara suresi 185. ayette de Kur’an’ın Ramazan ayında indiği beyan buyrulur.
Lügat olarak “kadr”, “kudret, takdir, hüküm, şeref ve kıymet” gibi manalara gelir.
Kadir gecesinin bir ismi, “mübarek gece”dir. Bu, onun hayrı bol, çok bereketli ve şerefli bir gece olduğunu bildirir. Nitekim Duhan suresinin ilk ayetlerinde şöyle buyrulur:
“Ha. Mim. Gerçekleri açıklayan bu apaçık kitaba yemin olsun! Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik.” (Duhan 44/1-3)
Bu gece aynı zamanda takdir ve hüküm gecesidir. O gecede nice hikmetli mühim işler karara bağlanır. Ayet-i kerimede: “O gecede, belli hikmetlere binaen Allah tarafından olmasına karar verilmiş her bir iş belirlenir. Tarafımızdan buyrulacak bir emir olarak” (Duhan 44/4-5) buyrularak buna işaret edilir. Nitekim Kur’an’ın nüzulünün başlamasıyla, o gecede bütün dünyanın kaderini değiştirecek mühim bir işe karar verilmiştir. Kur’an’ın inişiyle, dünyanın o güne kadar ki makus talihi tersine çevrilmiş, her şey yepyeni bir tanzimle tanzime başlanmıştır. Zira indirilen bu Kur’an ile her türlü hikmetli iş açıklığa kavuşturularak, Allah Resulü (S.A.V.) tarafından insanlığa ulaştırılmıştır.
Bu gece çok şerefli bir gecedir. Bin aydan daha hayırlı olduğu Cenab-ı Hak tarafından haber verilmiştir. O gecede yapılan ibadet ve hayırlar, içinde kadir gecesi bulunmayan tam bin ayda yapılanlardan daha çok sevaplıdır. Allah Teala, mü’minlere böyle büyük bir lutuf ve ihsanda bulunmuştur. Buradaki “bin ay” ifadesinin kesretten kinaye olması da mümkündür. O gecenin gerçekten çok faziletli, eşi benzeri olmayan mukaddes ve mübarek bir zaman dilimi olduğunu gösterir.
Öyle bir gece ki:
O gece melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner dururlar. Cenab-ı Hakk’ın verdiği vazifeleri yerine getirirler. Ruh’tan maksat Cebrail (a.s.)’dır. Fazilet ve şerefi sebebiyle, diğer meleklerden ayrı olarak zikredilmiştir. O gece akşamdan fecre, tan yeri ağarıp sabah oluncaya kadar bütünüyle selamettir. Çünkü melekler gecenin başından sabaha kadar gruplar halinde inerek mü’minlere selam verirler. Onlar için dua ve istiğfar ederler. O gece hep hayırlı şeylerle dolu olup, bütün şerlerden korunmuştur.
Kadir gecesinin Ramazan ayında olduğu kesindir. Fakat Ramazan ayı içinde hangi gecede olduğu hususunda farklı bilgiler bulunmaktadır. Bununla alakalı rivayetler şöyledir:
Hz. Aişe (r.a.) der ki:
Resulullah (S.A.V.), Ramazan’ın son on gününde mescide çekilerek kendini ibadete verir ve şöyle buyururdu:
“Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içinde arayın!” (Buhari, Leyletü’l-Kadr 3; Müslim, Sıyam 219; Tirmizi, Savm 72/792)
Kadir gecesinin Ramazan’ın son on günü içinde aranması tavsiye olunur. Bazı rivayetlerde, son on günündeki tek gecelerde, yirmi dördüncü gecesinde, yirmi yedinci gecesinde aranması da tavsiye edilir. Bir kısım sahabiler, rüyalarında Kadir gecesinin Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler ve bunu Allah Resulü’ne bildirmişlerdi. Bunun üzerine Efendimiz (S.A.V.):
“Kadir gecesiyle ilgili rüyalarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir gecesini arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!” buyurdu. (Buhari, Leyletü’l-Kadr 2, 3; Ta‘bir 8; Müslim, Sıyam 205-206; Tirmizi, Savm 72)
Kadir gecesinin ihyasıyla ilgili Allah Resulü (S.A.V.)’in çok önemli uygulama ve tavsiyeleri vardır. Nebi (S.A.V.) şöyle buyurmuştur:
“Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Savm 6; Müslim, Müsafirin 173-176)
Hz. Aişe (r.a.), Peygamberimiz (S.A.V.)’e:
“–Ey Allah’ın Rasulü! Kadir gecesinin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sorunca, Resulullah (S.A.V.) şöyle cevap vermiştir:
“«Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin; beni affeyle!» diye dua et!” (Tirmizi, Deavat 84/3513; İbn Mace, Dua 5)
Nitekim Resulullah (S.A.V.), Ramazan ayı boyunca, diğer aylara nispetle daha çok ibadet eder, Kadir gecesini ihya edebilmek için bilhassa son on gün, kendisini daha fazla ibadete verirdi. Bu günlerde geceyi ihya eder, ailesini uyandırırdı. (Buhari, Leyletü’l-Kadr 5)
Kadir Gecesi Okunacak Dua
Peygamber (S.A.V.)Efendimiz'in Kadir Gecesi okuduğu ve Hz. Aişe'ye (r.anha) öğrettiği dua hangisidir? Kadir Gecesi duası Arapça Türkçe okunuşu ve anlamı...
Peygamber (S.A.V.)Efendimiz bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde şöyle dua edilmesini tavsiye etmiştir:
Hz. Aişe (r.anha) şöyle dedi:
– Ey Allah'ın Resulü! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim? diye sordum.
- Okunuşu: “Allahümme inneke afüvvün tuhibbül afve fa’fü anni.”
- "Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et" buyurdu. (Tirmizi, Daavat 84. Ayrıca bk. İbni Mace, Dua 5)
Mevlid Kandili’nde Yapılacak Dua ve İbadetler
Mevlid Kandili Peygamber Efendimizin (s.a.v) dünyayı şereflendirdiği gündür. Bu gecenin ruhaniyetinden istifade etmek çok önemlidir. Mevlid Kandili’nde okunması tavsiye edilen dua ve yapılması gereken ibadetleri sizler için derledik.
Mevlid Kandili’nde yapılması tavsiye edilen dua ve ibadetler...
Mevlid Kandili’nde Yapılacak İbadetler
1. Oruç Tutmak
Mevlit Kandili'nde oruç tutulur mu, tutulmaz mı?
Birinci Görüş
Resulullah Efendimiz doğduğum gün oruç tutarım buyuruyor, Peygamberimiz tuttuğuna göre, şükrane olarak Cenab-ı Hakk’a teşekkür olarak tutmakta ecir var, müstehabdır.
Resulullah’a pazartesi günü oruç tutmanın fazileti soruldu. O da şöyle buyurdu: “O gün, benim doğduğum, peygamber olduğum (veya bana vahiy geldiği) gündür.” (Müslim, Siyam 197, 198)
Bu hadisten yola çıkarak büyükler Resulullah Efendimiz'in doğduğu gün oruç tutmanın güzel olacağını belirtmişlerdir.
İkinci Görüş:
Efendimiz’in cihanı teşrifi bir bayram, yani bir sevinç günü telakki edilir. Bunun için nasıl bayramda oruç tutulmazsa, Mevlid Kandili günü de oruç tutulmasa caizdir. Bunun için hayır-hasenatta bulunur. Efendimiz’in ümmeti olmanın sevinciyle fakir-fukarayı sevindirir. Kur’an-ı Kerim’ler okur, sohbetler eder. Bu günü de öyle bir bayram sevinci içinde geçirirse, bu da çok güzel buyruluyor.
Yani, tutulsa da müstehabdır, tutulmasa da müstehabdır. Fakat ikisi de Cenab-ı Hakk’a bir şükrane olarak olacak. Bir sevinç alametleri olması lazım.
2. Salavat Getirmek
Resulullah Efendimiz'e salavat getirmeyi Allah Teala emretmiştir. Peygamber Efendimizin dünyaya geldiği bu gecede en önemli ibadetlerden biri de ona salavat getirmektir. Ayrıca
Ayet-i kerimede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salat ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin!” (el-Ahzab, 56)
Übey bin Kab (r.a.)diyor ki:
“Hazret-i Peygamber Efendimiz’e:
«– Ya Resulallah! Ben sana çok salavat-ı şerife getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Dualarımın dörtte birini salavat-ı şerifeye ayırsam uygun olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duamın yarısını salavat-ı şerifeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu halde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duaya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavat-ı şerife getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allah bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizi, Kıyamet, 23)
3. Kaza Namazı ve Nafile Namaz Kılmak
Peygamber Efendimiz: “Namaz, gözümün nurudur.” (Nesai, Ahmed bin Hanbel) buyurmuşlardır. Hak dostları bu gecelerde namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir. Kaza namazı olmayanların nafile namaz kılınabiliceği bildirilmiştir.
4. Kur'an-ı Kerim Okumak
Allah dostları mübarek gecelerde çokça Kur'an-ı Kerim okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mesut‘tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resulullah şöyle buyurdu:
“Kim Kur’an-ı Kerim’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lam mim bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lam bir harftir, mim de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’an 16)
İbni Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resulullah şöyle buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’an 18)
5. Tevbe İstiğfar Etmek
Bir Müslüman her gün, günahlardan pişman olarak tevbe etmelidir. Mevlid Kandili tevbe etmeye vesile olan müstesna gecelerdendir.
Hazret-i Peygamber: “Ben, günde yüz kere istiğfar ederim...” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
6. Dua Etmek
Bu mübarek geceler, rabbimize dua ve niyazda bulunma zamanlarıdır.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“(Ey Resulüm!) De ki: Sizin dua ve niyazlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin?..” (el-Furkan, 77)
Yine Rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i şerifte duanın kabul olmasının iki şartından birinin hamd diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Resul-i Ekrem Efendimiz, sahabilerden birinin Allah’a hamd ve Rasulü’ne salevat getirerek duaya başladığını gördüğünde, onu takdir ederek:
“–Ey namaz kılan zat! Dua et, (duana hamdele ve salvele ile başladığın müddetçe) duan kabul olunur.” buyurmuştur. (Tirmizi, Deavat, 64/3476)
7. Sadaka Vermek
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok tehlike ve belalardan muhafaza edeceği, buna ilaveten sadaka sahibini muhabbetullah’a nail eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu müstesna geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infak edin! Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah, muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.” (el-Bakara, 195)
Peygamber Efendimiz zengin-fakir her mü’mini infaka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.” buyururdu. (Buhari, Edeb, 34)